Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
bilmem farkında mısınız... 7'den 77'ye hepimiz bir şey olmasını bekliyoruz.
nedir bu şey?
belli değil.
(belirsizlik içinde kıvranırmıyım ben şimdi)
ama bekliyoruz işte!
olmayınca huysuzlanıyoruz.
işte, evde... her türlü ilişkide...
olması gereken bir şey var ve olmuyor.
(gereklilik değilmi zaten, zorunluluk değilmi kıvrandıran)
birine 'n'aber?' dediğinizde aldığınız cevabı düşünün...
'amaan ne olsun işte...' gibi bir şeydir çoklukla.
bu şu demek:
'kahretsin ki bir şey yok!'
(ayrımına varınca bunun ağrımazmı kalbim neden olmuyo istediklerim!)
halbuki ne olmalıydı?
bir şey!
(şımarık gibi bağırmak içimden gelen)
kimse bilmiyor o şeyin ne olduğunu. bildiğimiz, o şeyin
henüz olmadığı.
eşler bunun için değiştiriliyor...
şehirden şehire göç bunun için...
ev değiştirmeler...
iş değiştirmeler...
ağzıyla kuş tutsa bile iktidarı değiştirmeler...
(ama)
orada ya da onunla olmayan, burada ya da bununla olur
belki umudu...
(çığlık sessizlik gibi; duyu algılama noktamı aşmış çoktan)
sevgiliyle bir süre sonra ilişkinin soğuması da bundan.
'aşkın ömrü' falan değil. ilk bakışma, ilk buluşma, ilk
yalnız kalma, ilk sevişme...
sonra bekleyiş. 'e, hadi bir şey olsun!'
(yorgumun gülmekten,umay umay)
iki taraf da karşıdakini suçluyor. olmayan şey karşıdaki
yüzünden olmuyor!
kahve falında çıkar hani...
'size bir kısmet var.'
'hanenize ay doğuyor.'
sevinir insan... ama kimse gerçekleştiğini görmemiştir henüz.
zira kısmet denen şey elini uzatıp:
'merhaba ben kısmet, hani falınızda çıkan kısmet' demediğinden...
("gülüyorum ama içimden kuru olan yerlerimden")
olmasını beklediğimiz ama ne olduğunu bilmediğimiz o şey de
biz fark etmeden oluyordur belki.
ne olduğunu bilmediğimiz şeyin olup olmadığını ne bileceksiniz...
(düşünmek istemiyorum. kapatıyorum düğmesinden.. beceremiyorum)
kimse bir çaba da sarf etmiyor o şeyin olması yolunda.
bilinmezin yolu da bilinmez zira.
sadece bekleniyor ve somurtuluyor.
bir de birileri suçlanıyor.
(suçluluk altından kalkamıyacağım bir deve dönüşmüş belli ki)
belli bir yaşa gelmiş insanların, ömrün boşa geçtiğini
düşünmeleri de bundan olabilir.
o şey olmamış çünkü...
bir sürü şey yaşanmış ama o sözünü ettiğimiz şey olmamış.
(bekliyormuyum gerçekten o şeyi)
hepimizde sürekli bir 'tamam da şimdi ne olacak, sırada ne var?' hali...
bitmez tükenmez, dile getirilemez, tarif edilemez bir
bekleme durumu...
(sanırım bu bir kısır döngü. sonuca asla ulaşamıyacağız)
bir bilsek beklediğimiz o şeyin ne olduğunu...
o çok merak ettiğimiz 'hayatın anlamını' da çözmüş olacağız belki...
Tarih: 2016-04-12 09:17:15 Kategori: Diğer
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Şey Nedir
nedir bu şey?
belli değil.
(belirsizlik içinde kıvranırmıyım ben şimdi)
ama bekliyoruz işte!
olmayınca huysuzlanıyoruz.
işte, evde... her türlü ilişkide...
olması gereken bir şey var ve olmuyor.
(gereklilik değilmi zaten, zorunluluk değilmi kıvrandıran)
birine 'n'aber?' dediğinizde aldığınız cevabı düşünün...
'amaan ne olsun işte...' gibi bir şeydir çoklukla.
bu şu demek:
'kahretsin ki bir şey yok!'
(ayrımına varınca bunun ağrımazmı kalbim neden olmuyo istediklerim!)
halbuki ne olmalıydı?
bir şey!
(şımarık gibi bağırmak içimden gelen)
kimse bilmiyor o şeyin ne olduğunu. bildiğimiz, o şeyin
henüz olmadığı.
eşler bunun için değiştiriliyor...
şehirden şehire göç bunun için...
ev değiştirmeler...
iş değiştirmeler...
ağzıyla kuş tutsa bile iktidarı değiştirmeler...
(ama)
orada ya da onunla olmayan, burada ya da bununla olur
belki umudu...
(çığlık sessizlik gibi; duyu algılama noktamı aşmış çoktan)
sevgiliyle bir süre sonra ilişkinin soğuması da bundan.
'aşkın ömrü' falan değil. ilk bakışma, ilk buluşma, ilk
yalnız kalma, ilk sevişme...
sonra bekleyiş. 'e, hadi bir şey olsun!'
(yorgumun gülmekten,umay umay)
iki taraf da karşıdakini suçluyor. olmayan şey karşıdaki
yüzünden olmuyor!
kahve falında çıkar hani...
'size bir kısmet var.'
'hanenize ay doğuyor.'
sevinir insan... ama kimse gerçekleştiğini görmemiştir henüz.
zira kısmet denen şey elini uzatıp:
'merhaba ben kısmet, hani falınızda çıkan kısmet' demediğinden...
("gülüyorum ama içimden kuru olan yerlerimden")
olmasını beklediğimiz ama ne olduğunu bilmediğimiz o şey de
biz fark etmeden oluyordur belki.
ne olduğunu bilmediğimiz şeyin olup olmadığını ne bileceksiniz...
(düşünmek istemiyorum. kapatıyorum düğmesinden.. beceremiyorum)
kimse bir çaba da sarf etmiyor o şeyin olması yolunda.
bilinmezin yolu da bilinmez zira.
sadece bekleniyor ve somurtuluyor.
bir de birileri suçlanıyor.
(suçluluk altından kalkamıyacağım bir deve dönüşmüş belli ki)
belli bir yaşa gelmiş insanların, ömrün boşa geçtiğini
düşünmeleri de bundan olabilir.
o şey olmamış çünkü...
bir sürü şey yaşanmış ama o sözünü ettiğimiz şey olmamış.
(bekliyormuyum gerçekten o şeyi)
hepimizde sürekli bir 'tamam da şimdi ne olacak, sırada ne var?' hali...
bitmez tükenmez, dile getirilemez, tarif edilemez bir
bekleme durumu...
(sanırım bu bir kısır döngü. sonuca asla ulaşamıyacağız)
bir bilsek beklediğimiz o şeyin ne olduğunu...
o çok merak ettiğimiz 'hayatın anlamını' da çözmüş olacağız belki...
Tarih: 2016-04-12 09:17:15 Kategori: Diğer
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx